VEDAT TÜRKALİ - Güven

1999; Cilt 1, Everest Yayınları, 14. Basım Mayıs 2014, 860 syf

1999; Cilt 2, Everest Yayınları, 15. Basım Mayıs 2014, 607 syf



"...Bir süre sonra da, Eminönü Balık pazarında, Haliç'in kıyısında, önünde Salıpazarı'na dolmuş yapan sandalların bekleştiği, şimdi yıkılmış yapının altındaki kahvede buluştuk Dino'yla. İstanbul'un en renkli köşelerinden biri olan bu buluşma yerini o söylemişti. (Güven'in girişinde anlatılan, Turgut'un Refik'i beklediği kahve orasıdır.)".

Komünist - Vedat Türkali

Güven'in ilk tohumları, Vedat Türkali 1956 yılında cezaevine girdiğinde atılmıştır. Yazar, 90'lı yılların başında romana yoğunlaşabilmek adına Londra'ya gitmiş, on yılı aşkın bir süre burada kitabı üzerinde çalışmıştır ve sonunda "Bir Gün Tek Başına, bu romanı yazmak için kullandığım bir müsveddeydi," dediği Güven okuyucusuyla buluşmuştur. 

Issız mezarlık kıyılarında, 
korkular içindeki mutluluklar da bitti artık. 

Güven; 15 Ağustos 1936 tarihli, "Türkiye Komünist Partisinin, Yeni Taktikasına Dair Merkez Komitası'nın Beyanatı" başlıklı tarihi desantralizasyon kararı üzerine kuruludur. Komintern arşivlerindeki belgelere dayanarak yazılan roman tarihsel bir belge niteliği de taşımaktadır. İki cilt olarak yayınlanan, "Savaş Yılları", "Kara Duvarın Gölgesinde", "Daldaki Kiraz", "Savaş Bitiyor" ve "Savaş Başladı" isimlerini taşıyan beş kitaptan oluşan romanda, Kemalist hükümet ile yakınlaşan Sovyetler Birliğinin, ilişkileri zedelememek adına aldığı bu kararın TKP üzerindeki etkisi ve partiyi arayan ancak karşılarında Rahmi Usta gibi ne yapacağını bir türlü kestirememiş üyeleri bulan bir grup gencin hikayesi anlatılmaktadır. Bu arayış, TKP'nin tarihini yazma ve faaliyetlerini eleştirme girişimine dönüşmektedir. 

"Kitap, 30'lu  yılların sonundan, çok partili hayata hazırlanan demokrasimizde, 1945'in sonlarına kadar; sanattan parti siyasetine, eğitimden ticarete, dinden iktidar erkine ülkenin bir tür siyasi ve beşeri haritasını vermektedir." (Azim Kara)

Politik yönleri, insani özellikleriyle harmanlanarak yaratılan kurgusal karakterlerin yanı sıra Refik Saydam, Şükrü Saraçoğlu, Dr. Şefik Hüsnü gibi gerçek kişilere de yer verilir romanda. Toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden kurgusal kişilerden beş parasız üniversite öğrencisi Turgut ile zengin tüccar Eşref Bey'in kızı Necla'nın ilişkisi, Sahir Hoca ile Rahmi Usta arasındaki tatlı sert didişmelerin arkasında, Galip'in para için yaptıklarında hep insan yüzünü görürüz karakterlerin. Kitabın ismi ise Sahir Hoca'nın karısına yaptığı şu itirafta bulur anlamını: 

"(...) Leningrad  yolculuğunda içime düşen kuşku tohumları mı çatladı, nedir? Üstüne düşemedim pek. Belki baskılardan korktum. Gizli örgüte girdin mi yasadışına çıkyorsun; yasalara değil, kendine güveneceksin! Kendine güvenin temelinde, bağlandığın örgüte güvenin yatar! Bilmediğim, ötesi kuşkular taşıdığım bir örgüte nasıl güveneydim? Polise düştün mü her türden işkence var. Direteceksin. İçine kurt düşmüş yürekle girilmez o işlere. Kaş yapayım derken göz çıkarırsın." 

Romanlarında cinselliği tabu olmaktan çıkararak özgürleştiren, sosyal cinsiyetçilik kavramını eleştiren Türkali, Güven'de kadına toplumsal bakış açısını Necla, Seher ve Jülide üzerinden yine değiştirerek zamanında eleştirilerin hedefi olmuştur. Yazarın romanlarındaki kadın karakterler genelde güçlü ve değişim yaratan, devrim yapan kadınlardır. Vedat Türkali bu geleneğini Güven'de daha vurgulu bir şekilde dile getirir. 

"Adeta ömrünü adadığı, 10 yılda yazdığı, önceki tüm romanlarını onun 'hazırlık müsveddeleri' olarak tanımladığı Güven romanı da, Vedat Türkali'nin toplumsal gerçekçiliği kadar eleştirel gerçekçiliğine de ışık tutar. Eski TKP çizgisine, bürokratik çürümüş şeflerine parti içinde karierist, kendi çıkarını kollayan, yalaka tiplerin cirit atmasına, TKP-Komintern ilişkisine yönelik eleştirileri önemlidir. Kominternden gelen ve parti şeflerinin dört elle sarıldığı likidasyon talimatına karşı kendisinin de yanlarında yer aldığı Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet'in 'işçi muhalefeti'nin mücadelesi ve tasfiye edilen partiyi çok çetin koşullarda yeniden toparlamayı başarmaları, onun tarihe, mücadeleye, özneleşmeye olan inancını ve güvenini, özgüvenini arttıran, bir nevi çelikleştiren çok kritik bir tarihsel mücadele süreci ve deneyimidir." (www.devrimciproletarya.net)

Güven, ağır bir roman. Anlaşılabilmesi için öncelikle kitapta bahsedilen tarihsel gelişmelerle ilgili az da olsa bilgi sahibi olmak ve yazarın anı kitabı Komünisti okumak, romanı daha iyi değerlendirebilmek adına yardımcı olacaktır. 

Ne kadar kaçsak da 
üstümüze yıkılacak sonunda yaşam...

septimus.bookstagram

Kaynaklar:
www.insanokur.org 
Radikal Gazetesi
www.gazetevatan.com
www.devrimciproletarya.net
www.teorivepolitika.net 
Cumhuriyet Dergi
Cumhuriyet Kitap - Sennur Sezer
Abdullah Tekin
Milliyet Gazetesi 

Yorumlar

Popüler Yayınlar