VEDAT TÜRKALİ - Bir Gün Tek Başına




















1974; Ayrıntı Yayınları, 3. Basım Eylül 2016, 746 syf


Öğretmenlikten ihraç edildikten sonra eşinin desteğiyle kitapçılığa başlayan eski devrimci, 'yılgın küçük burjuva' Kenan ile incelikli, sakin, kararlı, inançlı, inatçı felsefe öğrencisi Günsel'in aşkı, 1960 darbesinden sekiz ay önce başlıyor ve darbeye bir gün kala sona eriyor. 

Öğrenciyken, komünist örgüt üyesi olmakla suçlanarak gözaltına alınan Kenan karakteri, Vedat Türkali'nin, bu ilk romanının ardından gelecek diğer kurgu eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkacak olan ve ülkedeki siyasi gelişmelere karşı olan aydın-burjuva duyarsızlığı ile kaypak devrimcilere yönelttiği eleştirinin ilk örneğidir. Polisle -devletle- yaşadığı bu ilk tecrübenin ardından devrimci çevresinden uzaklaşmış, kendi ailesini kurmuş ancak kendi hayatını, kelimenin tam anlamıyla uzaktan izleyen; ne ailesiyle, ne arkadaşlarıyla ne de yaptığı işle bir türlü bağdaşamamış, iradesiz, başından hiç eksik olmayan küçük gri bulutuyla çökük omuzlarına durmadan yağmur yağan huzursuz, huysuz, bir çıkış yolu bulamadığı zaman şiddete bile başvurabilen bir adamdır. 

"Kişiliğinde çelişik eğilimler barındıran, duygu ve düşünceleriyle hayat pratiği arasındaki mesafeyi bir türlü kapatamayan Kenan'ın maddi pratiklerinden çok iç yaşantısı üzerine kurgulanan roman, bu iç yaşantının, o dönemin küçük burjuva aydınının genel insani durumunu temsil edişiyle Kenan'a hem bir karakter hem de bir tip niteliği kazandırıyordu." (insanokur.org, A. Ömer Türkeş). 

Kenan öylesine 'arada kalmış' bir karakterdir ki, Günsel ile ettiği kavganın ardından kendini şehre uzak işçi mahallerine sürüklenmiş olarak bulduğunda, devrimci, 'halktan yana' duyguları alkolün de etkisiyle içinden taştığında, gecenin sonunda aslında hiçbir yere ait olmadığını hem bedensel hem de ruhsal acı eşliğinde keşfeder. Kenan'ın işçilere bakışı ayakları yere basmayan romantik aşık havası taşır. İşçilerle arasında geçen diyaloglardaki ayrılıklar, Kenan'ın olmayı istediği yerden ne kadar uzakta olduğunu trajik/komik bir şekilde gösterir.

Günsel ise Kenan'ın her açıdan zıddı bir karakterdir. Kararlı ve inatçıdır, her şeyden önce. İnançlı bir devrimcidir ve dönemin öğrenci hareketlerinin tam ortasında yer alır. "... Günsel, düşünceleri, dinamizmi ve olaylar karşısındaki cesur tavrı ile Kenan'ı etkiler. Kenan'ı Günsel'e iten bir başka önemli unsur da bu genç kızın aile ve arkadaş çevresidir. Ağabeyi, ağabeyinin 'Baba' lakabıyla anılan arkadaşı, işçiler ve üniversite öğrencileri Kenan'ın düşünce ve duygu dünyasını alt üst ederler." (İki Roman, İki Bakış, Bir Siyasi Olay; Tülin Arseven)

Kenan'ın karısı Nermin ve bir türlü anlaşamadığı halde arkadaşlığını inatla sürdürdüğü Rasim ise ülkenin 'öbür yüzünü' temsil eder. Eşinin isteğiyle, kızının doğumundan sonra işini bırakan, evine ve kocasına bağlı Nermin ile iktidarla 'iyi ilişkileri olan', yaşam tarzıyla devrimci hareketin tam karşısında yer alan Rasim ise Kenan'ın içinde bulunduğu 'arada kalmışlık' hissini daha da pekiştirir. 

"Roman sadece dönemin siyasi yaşantısını ve karakterlerin aşkını başarıyla anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda karakterler üzerinden insan psikolojisine ve davranışına yönelik derin çözümlemeler sunuyor. Dönemin karanlık ve boğucu yapısındaki özgürlük arayışı bu çözümlemelerle birlikte okuyucuya geçiyor." (www.soylentidergi.com)


Günsel'in ağabeyi Hasan'ın arkadaşı ve yakın çevresinde saygı gören 'Baba' karakteri, esas itibariyle Vedat Türkali'nin yansıtıcı bilincidir. TKP, toplum, devrimci hareket gibi konularda ana karakterleri bilgilendirir, yönlendirir. Bu karakter, her birinde farklı isimler altında kurgulanmış olarak yazarın diğer kitaplarında yeniden ortaya çıkar.

Romanın -ve yazarın diğer tüm romanlarının- arka planında tarihsel ve siyasi gerçeklerden örülmüş bir ağ vardır. Yazar, eserin kurgulandığı dönemde yaşanan olaylardan yeri geldikçe bahseder ancak romanın önüne geçmesine izin vermez; bu olaylar ana başlıklar halinde verilir. Böylece ülkenin içinde bulunduğu karışık durum okuyucu için genel hatlarıyla resmedilir. 

Septimus'un Notu: Yazarın ilk ve -bana sorarsanız- en güzel eseri olan ödüllü (1974 Milliyet Yayınları Roman Ödülü, 1975 Orhan Kemal Roman Ödülü) Bir Gün Tek Başına, Vedat Türkali'nin diğer romanlarını da okuyacaksınız eğer, en son okumanız gereken kitabı. Çünkü, elinizde olmadan diğer tüm romanlarını bu kitap ile kıyaslamaktan kendinizi alamıyorsunuz.

Kaynaklar:
www.edebiyatvesanatakademisi.com
www.insanokur.org
www.edebiyatdefteri.com
www.soylentidergi.com
Tülin Arseven, İki Roman, İki Bakış, Bir Siyasi Olay: Bir Gün Tek Başına ve İzmir'in İçinde Adlı Romanlarda 27 Mayıs İhtilali





















Yorumlar

Popüler Yayınlar